Cem Adrian






Sevgili dostum bestem bizi (Öznur ve Eren - eh hadi onlarda benim yüzü suyu hürmetime -böyle mi yazılıyordu bilemedim ) Cem Adrian ‘ın konserine götürdü.( Bu arada beste hariç hiçbirimiz bu adamı tanımıyormuşuz..Kih Kih Kih.. )
Şimdik o gece ile ilgili dört elin birleşmesinden oluşan bir hikâye okuyacaksınız.
Keyifli dakikalar,Not: Yazım kurallarına bakıp düzenleyecektim tekrardan ama gerçekten zamanım yok.Şimdiden , hatalar için üzgünüm.
Yağmurlu bir ekim akşamıydı. Yoğun geçen bir iş günü sonrasında Erenle birlikte kendimizi bir apartman dairesinin en üst katını kafe olarak hizmete açmış Berker DALMIŞ’ın işletmesi olan CAFE DE FOTO’ya attık.
” CAFE DE FOTO “ güzel sevimli ve adına uygun bir yer. Apartmandan çıkarken 4.kattan başlayarak merdiven duvarlarını bir çok fotoğraf süslüyor.Sanırım hepsi işletmenin sahibi Berker Bey’in objektifine yakalanmış. Bir çoğunun seyri çok güzel. İşletme ise sakin, dinlendirici, iki laf edebileceğiniz bir mekan. Sıcaklık bakımından biraz soğuk ama olsun samimiyetiniz sizi ısıtır :) Söylemeden geçemeyeceğim bir şey var o da Kafe’nin adı Fotoğraf Kafe olsa idi çok çok daha güzel olurdu. Malum Burası TÜRKİYE ...



Sıra Eren VARNALI TEZLİK'te;
Evetttt aldım elime kalemi pek bırakmamaya niyetim yok kıslar…
Bir de Sn. Berkay bey kul gözükmeye çalışan ukala tipli birine benziyordu. İçimi dökemeden yapamayacağım yahu :)
Sonrasın da pek aç olmayan karnımızı napolitian soslu makarna (Eren gerçi midem gece çok yandı ama) ızgara tavuk (Mine) ve görkemli bir salata (Beste ) ile doyurduk. Sonbahar mevsiminin daha fazla azizliğine uğramamak için de (sel-sağanak yağış,çamur vs.) sevgili eşimin nazik hareketiyle eküri Öznur u da alarak (her ne kadar Mine almak istemese de) konser salonuna ulaştık.
Sevgili Cem ile ilk defa tanıştık. Açıkcası bir ara hiç gitmeyecek sandım. Bir sanatçı bu kadar mı istikrarlı olur bir tane az söyleyim de kaçayım yok adamda. Şarkılarını bilmemek sıkıntı yarattı sadece “uzun ince bir yoldayım” a katılabildim. (puha puha). Güzeldi, keyifliydi,değişikti… Beste’nin mest olmasına mest olduk bizde. İşte öyle…. :) Asıl hikayeyi Beste den dinlemenizi tavsiye ederek sözümü bitiriyorum.



Sıra Beste BENZEŞ'te;
Asıl hikaye kahramanı olarak aldım sazı elime vuruyorum telineeee: :):):):):)
Allahtan müziksel bir tını duymuyorsunuz sazımdan,yoksa ne okuyan bulunurdu ne yaşayannnn :):)

Ben bu geceyi, işe giriş sebebiyle ısmarlatılmaya zorlanmış ‘’eee kaç ay oldu ne zaman bizi biryerlere götüreceksin’’ ısrarlarından dolayıı organize ettiğimi belirtmek isterimmm:):):):):)(ŞAKAAAAAAAJ)
YEMİN EDİYORUM GÖNÜLDEN YAPTIMMMM.....SEVİYORUM HATUNLARIII YAFFFF ÇOK CİDDİYİMMM .... :):):)

Dönüyorum konuyaaaa,hoş henüz konuya hiç girmemişim bunu farkettim,yaaa ben neden hep böleyimm...(eminim kızlar şuan buna cevap vermişlerdirrr:) şişşşşşşş susunn burda sölemek yok :):)...

İşyerinde yaratıcı olmak çok güç ve bu satırları oluşturmak o sebepten pek kapsamlı olmayabilir...okuyucularımdan(nasıl da havaya giriyorum hemen) özürdiliyorum...

O geceee....o kilitlendiğim gece.....o gece benim gecemdi ciddenn...Bir 10 gün önceden planlanmış gece nihayet vakti saati geldi de çattı da geçti bile...bence tarifsizz bir keyifti...

Dostluk ne kadar mükemmel bişey ki bilmediğin birinin konseri...her türlü sağlık sorununa neden olabilme ihtimalini göze alarak benimle gelmeleri....dört hatuna da en çok aramızda dolanan cümleyi buradan da bir kez daha ve bence son kez tekrar ediyorum herbirine tek tek teşekkür ederimmmm beni tek başımaa o salonda bırakmadıkları için :):):)....

Gidilen alt tarafı aslında Cem Adrian konseriydi...büyüttüğümüz kadar değil yaniii...velasıl ben adamı çok severim hatunları da kandırıp artık eziyet mi diye düşündüler bir fark mı yoksa keyif mi aldılar bilemedim işte gittik...tüm gece.....ışıklar kapandı sahne perdesi de siyahtı benim için böyle anlarda siyah perdenin önündeki varlıklara kitlenmek çok kolaydır eee tabii siyah perde önünde bir piyano,bir piyanist ve bir de solist olarak cem adrian olunca bu çok daha kolaylaşıyor anlıyacağınız tüm gece sahnedekilere kilitliydim...bence,sesini tarifsizzz güzel kullanan bu adama odaklanmak müthiş bir histi...bir de hissettiğim bir ara müthiş bir acı vardı ki sormayınnn...tabii ki sormasanız da ben söyleyeceğim; cem in şarkıları bittiğinde öyleee alkışlamışım ki sol işaret parmağım yüzüğüme çarpmaktan konser sonunda şişti ve morardı :):)....neden gülüyorsunuzzz yazık değil mi bana :):):) ....bencede yazık değil haklısınız...kızlar aralarında şarkı bitimlerinde benimle kafa buldularsa da ben onlarla bu anı yaşamaktan çok keyif aldım...

Konser bittiğinde ne mi yaptıkkk...bence asıl olay burada başlıyorduuu ama biz o anda bunun farkında değildik...biz yaşayarak gördük siz de okuyarak anlıyacaksınız(yok yaaa deyip benimle dalga geçtiğinizi duyar gibiyim,olsun canınız sağolsun:))...ayran mı içsek süt mü içsek aman eve mi gitsek diye düşünürken kahve içmeye karar verdik...hemen yandaki cafeye geçip şöyleee bir kuruldukk...hoş ben tam kurulacakken mine;’’durrrrrrr oturmaaaa’’dedi ama ben gözüne baka baka oturdumJJ...Meğersem onun koltuğu ıslakmış belki benimki de öyledir diye oturtmak istememiş...ama surat ifademi görmeniz lazımdı o anı algılayabilmek için,bu tadımlıkla idare edeceksiniz artık napalım...bir daha ki sefere sizi de götürürüzz:)....Allahtan benim lap diye çöktüğüm yer ıslak değildi...zaten o an ıslak olmaması sonunda yaşadıklarımızın yanında hiçbirşey ifade etmediJJ...kahvelerimizi yudumluyorduk ki başımıza nelerrrrrr geldi nelerrrrrrr :)....buradan sonrası söz öznur da en etkili yaşayan o anları canım öznurumdu :):):)


Sıra Öznur ALP'te..
EVETTTTTTTTTTTTT sonunda ben astsolist olduğumdan sıra bana geldi.ve aldım mikrofonu elime (fark edin siz saz aldınız ben mikrofon yanee)
Beste nin 262 gidelim iki bira içelim demesinin ardından içimizde en oturaklı ve mantıklı olan eren buna karşı çıkıp başka akşam yapalım dedide felaketten kurtulduk yoksam yaşadıklarımız yolda başımıza gelecekti…
Mine nin ıhlamur kavgasından sonra (ıhlamur neden yok aaa ama kış geldiiii)ismini hala bilmediğim tuaf bir çay soylemesiyle beste hanım bankacıya artisss zengin arkadaşımızın nescafe kii nescafe deyip geçmeyinnn en pahallısı oydu yanee…biz erencimle iki yetim çocuk gibim yurdum çayı içtik ve başladık sohbete
Sohbet konusu beste ve İstanbul macerasıydıkii maceradaki çocuktan dolayımı yoksa yanımızdaki bayanların minicik eteklerinden dolayımıdır bilmem kii giymeyi unutmuşlardı desek yeridir.:))
Gökler ağlamaya başladı aman allahım bir yağmur br gök gürültüsü sormayın gitsin
Ben tabi başroldeki benn hemen montumu çıkarıp yanımdaki bayanın bacaklarına verdim kıçı donmasın diye hemde rahat otursun diye kiii etek boyundan oturamıyodukı hatun töbe töbeee
Kaçalım demeye başladık ama nasıl kaçarız ne olur derken konu nasıl çantalara geldi hatırlamıyorum beste cantasından ayakkabı çıkardı topuklu pabuçlarının yerine onları gıydı özüne döndüJve eren ahhh erennn jelibon şeker çıkartarak aç karnımızı doyurdu saolsuun..bilinçlı kadın yaw napalımJ
Erenin eşi birzcık geç geldi mine benim kocam geldi hadı dondum kaçalım dedi ben arkadaşlarımı bırakmak istemesemde zorla götürdü beni..tek şemsiye ve altında iki hatun biri çıplak biri de bennn :) yurdum kadını hehe
Mineyi sağ olarak arabasına kadar götürdüm sularda batıp çıktım bacak boyum Allahtan uzunda fazla suya girmedim dizlerime kadar su gelsede yılmadım bacak boyu kısa olan mine neredeyse boğulacaktı ama ben kurtardım..
Mine kocasını görünce diğer arkadaşlarını unuttu dedimki ben onları alıp gelem yazıktır biri daha bekar ve evlenme ümidi var hala diyerek aldım şemsiyemi düştüm yola yol uzun karanlık ve ıslaktıJ)düştüm kalktım yılmadan arkadaşlarımı kurtarmaya gittim kiii zavallıcıklar korkudan donup kalmışlardı :)paralarıda yetmemiş beklenen hesaptan fazla hesep gelmişti beste napcaz şimdi paramız yok derken bi Dakka dedim ben geldim:)sonra kaptım ereni şemsiyemin altına besteyide verdim garsona (sen bu kızı götürsene arabaya kadar bende bir şemsiye var birde sende ee bizde iki kişiyiz hadi sen bunu götür gel :))
Sonunda arabaya bindirdim onları ve saolsun zeki eniştemde karısını kurtardığım için bende seni eve bırakam dedi ve evin yolunu tuttuk:))ne maceraydı anlat anlat bitmez yaneee
En kötüsüde beste arkamdan şemsiyemmmm diye ağlıyodu 5 tl almış şemsiyeyi ağladı durdu :))
Sizi seviyorummm yeni bir macerada görüşmek dileğiylee ....



Çok yakında...Diğer maceralar için takip edin... ( Bu arada 4'ümüzün bir olduğu foto konser gecesinden değil, başka maceralardan :) :))


Mine ÖZÇELİK DENİZ

Değirmenderem



Sadık, Keyifli,Eğlenceli bir o kadar sakin,Doğduğum,Doyduğum Nefes Aldığım

Küçük Sahil Kasabam...
Değirmenderem...




Mine ÖZÇELİK DENİZ